Okulumuzun bugün bulunduğu bina Bizans İmparatorlarından Filozof Leon’un oğlu Konstantin tarafından yaptırılmış olup bir süre akıl hastanesi olarak hizmet vermiştir. 1054 yılında Pehlivan lakabı ile anılan imparator Monomak burayı demir işçiliğinin yapıldığı bir sanat evi haline çevirmiştir.
O günden sonra çeşitli aralarla sanata ilişkin işlevini günümüze kadar sürdürmüştür. Fatih Sultan Mehmet 1453 ’de İstanbul’u alınca Vezir Gedik Ahmet Paşa binayı kılıç üretim atölyesi olarak yeniden düzenledi. Bundan sonra halk arasında ismi hep "Kılıçhane" olarak anıla gelmiştir. Osmanlı Padişahlarından I. Ahmet zamanında Kılıçhane binası bir tekstil atölyesi olarak kullanılmış olup Yeniçerilerin kıyafetleri burada dikilmeye başlamıştır.
Padişah III.Ahmet zamanında aynı binada büyük bir hastane yapılmıştır. Tasarımını Sultanahmet Camii’nin ünlü mimarı Sedefkar Mehmet Ağa’nın yaptığı bina XVII. Yüzyılda yapılan tek hastane olması bakımından büyük bir önem taşır. Hastane klasik Türk Mimarisinin tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Okulun ön bahçesindeki havuza monte edilen mermer fıskiye çanakları ile girişteki mermer sütun ve revaklar hastaneden kalan görüntülerdir. Asıl hastane kısmı ise okulun yönetim ve dershanelerin bulunduğu bina olup orijinal mimari özelliklerini günümüze kadar koruyamamıştır.
XVIII. yüzyılda III. Selim zamanında bina yeniden kılıçhane olarak kullanılmış olup 4 Eylül 1868’de Mithat Paşa tarafından "İslah-i Sanayi Mektebi" olarak düzenlenmiştir. Torna, tesfiye, marangozluk, soğuk demircilik, model inşaat ve tekstil dalında eğitim veren okulun masrafları için Unkapanı Köprüsü’nün gelirleri ile Büyük Borsa Han ve Mesudiye caddesindeki dükkanlar ayrılmıştır. İslah-i Sanayi mektebi ilk açıldığı zaman idari olarak şurayi Devlet’e (Danıştay) bağlı olup Makine, mekanik ve kurşun dökümü konusunda deneyimli olan Özbekler Tekkesi şeyhlerinden İbrahim Ethem Efendi Müdür olarak görev almıştır. Ayrıca gereği kadar usta, muhasebeci, ambar memuru, makineci, odacı, hizmetli, bekçi, doktor, çamaşırcı ve aşçı çalışmıştır.
Öğrenim süresi beş yıl olarak tespit edilen okul gündüzlü ve yatılı olarak eğitim vermekteydi. Öğrenciler burada özel giysiler içinde ve özel öğretmenler gözetiminde topluma kazandırılmaya çalışılırdı.1882’de okulun idaresi gazetecilikten gelme Ebuziya Tevfik Bey´e verilir. Bu dönemde ise eğitim ve kültür ağırlıklı derslere yer verildiği gibi yurt dışından getirilen uzmanlarca okulun öğrenim düzeyi modernleştirilmeye çalışıldı. Serviye Gaytirol ve Leon Fort fen muavini olarak, Jajgem ve Fridman demirci ustası, Flaris ve Edvart Dürivari ise teknik ressam olarak uzun zaman okulda başarılı hizmetler verdiler.
Okulun ismi 1909’dan sonra “Mıntıka Sanat Mektebi” olarak değiştirildi. Birinci dünya savaşı ve Mütareke dönemlerinde okul gerek idari gerekse eğitim bakımından verimli olarak çalışamadı. Ancak Cumhuriyet’in ilanından sonra okulun yeniden düzenlenmesi için ciddi çalışmalar yapıldı. 118075 lira harcanarak gerekli tamiratla beraber yeni ekler yapıldı. Ayrıca personel ve eğitim kadrosu 3007 sayılı kararname ile yeniden düzenlendi. Okulun ismi “Sultanahmet Erkek Sanat Enstitüsü” değiştirildi ve yönetim bakımından özel idareye bağlandı. 1932 yılında ise okul Milli Eğitim Bakanlığına bağlandığı halde masrafları özel idarece karşılanmaya devam etti. Okulumuzun adı daha sonra Endüstri Meslek Lisesi olarak değiştirildi. 1968 yılında Teknik Lise, 1990 yılında da Anadolu Teknik Lisesi okulumuz bünyesine katıldı. 2014 Yılındaki son düzenlemelerle okulumuz "Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi" adı ile eğitim öğretime devam etmektedir.